Açıklamada, özellikle seçimle göreve gelmiş belediye başkanlarının tutuklu yargılanmaları eleştirilerek, bunun halkın demokratik tercihlerine yönelik açık bir darbe olduğu vurgulandı. MADIMAK Katliamı hükümlülerinin yaşlılık ve sağlık gerekçeleriyle serbest bırakılmasına dikkat çekilirken, sağlık sorunları bulunan belediye başkanları Murat Çalık ve Muhittin Böcek için benzer insani hassasiyetin gösterilmediği belirtildi.

"CEZAEVLERİ DÜŞÜNCE SUÇLULARIYLA DOLU"

Alevi Bileşenleri, cezaevlerinde gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler ve düşünce insanlarının bulunduğunu hatırlatarak, demokratik haklarını kullanan yurttaşların hapsedilmesini otoriter bir yönetimin göstergesi olarak değerlendirdi. Masumiyet karinesine ve tutuksuz yargılama esasına riayet edilmesi gerektiği vurgulanırken, AİHM ve AYM kararlarının derhal uygulanması talep edildi.

"SESSİZ KALIRSAK, BU KARANLIK HEPİMİZİ İÇİNE ÇEKER"

Açıklamanın sonunda, Türkiye'nin farklı kimlik ve inançların bir arada özgürce yaşayabildiği bir ülke olması için mücadeleye devam edileceği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Demokratik haklarımızdan, inançlarımızdan, yaşam tarzımızdan ve bir arada barış içinde yaşama kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülke bizim, bu topraklar bizim, bu umut bizim!”

Ayrıca haftalardır süren orman yangınlarına da dikkat çekilen açıklamada, müdahalelerdeki yetersizlik, koordinasyonsuzluk ve rant odaklı politikalar sert şekilde eleştirildi. Açıklamaya göre, yangınlar yalnızca doğayı değil, aynı zamanda insan yaşamını ve geleceği tehdit ediyor.