Eğitim İş “ARTIK YAŞAYAMIYORUZ” dedi, iş bıraktı

Eğitim-İş, 19 Aralık’ta üretimden gelen gücünü kullanarak iş bıraktı. Eylem, emekçiyi yoksullaştıran ve sermayeyi koruyan ekonomi politikalarına karşı gerçekleştirildi. Kamu emekçileri, insanca yaşam ve adil ücret talebiyle işyerleri yerine meydanlarda buluştu. Amaç, bütçe sürecinde emeğin görmezden gelinmesine güçlü bir itiraz yükseltmekti.

MEYDANLARA ÇIKIŞIN GEREKÇESİ

Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar, toplu sözleşme sürecini sert sözlerle eleştirdi. Acar, “Adına toplu sözleşme denilen tiyatroda emeğimiz gasp edildi” dedi. Bütçenin hazırlanırken emekçinin gerçek yaşam koşullarının hesaba katılmadığını vurguladı. Bu nedenle kamu emekçilerinin meydanlarda ses yükselttiğini belirtti.

EKONOMİK KRİZ VE YOKSULLUK TABLOSU

Acar, Türkiye’nin ağır bir yoksulluk sarmalına sürüklendiğini ifade etti. Özelleştirmelerle üretimden uzaklaşıldığını, ülkenin tüketen bir yapıya itildiğini söyledi. Asgari ücretin genel ücret haline geldiğini, çalışanların yüzde 70’inin düşük gelirle yaşadığını kaydetti. Vergi yükünün emekçinin sırtına bindirildiğine dikkat çekti.

AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI VERİLERİ

Birleşik Kamu-İş’e bağlı KAMU-AR verilerine göre Kasım 2025 itibarıyla tablo çarpıcı. Açlık sınırı 30 bin 327 lira, yoksulluk sınırı ise 93 bin 697 lira olarak açıklandı. Bu rakamların kamu emekçilerinin büyük bölümünün yoksulluk sınırının altında yaşadığını gösterdiği belirtildi. Acar, “Daha zor günlerin ayak sesleri geliyor” uyarısında bulundu.

TALEPLER VE MÜCADELE MESAJI

Sadık Acar, yoksulluk sınırının üstünde maaş, seyyanen zam ve vergi adaleti istediklerini açıkladı. Gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi, enflasyon farkının aylık ödenmesi ve kira yardımı talep edildi. Eylemin bir uyarı olduğunun altını çizen Acar, mücadelenin süreceğini söyledi. “Haklıyız, direneceğiz, kazanacağız” sözleriyle açıklamasını tamamladı.