Eğitim-İş’ten yönetmelik tepkisi: “Ortaokul yatılılığı tarikatlara devredilemez”
Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik, eğitimde eşitlik ve laiklik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Değişiklikle birlikte, yalnızca kamu yararına çalışan dernekler ve vergi muafiyetli vakıflar eliyle açılan ve ücretsiz öğrenci kabul eden okullarda ortaokul düzeyinde yatılılık hizmeti verilmesinin önü açıldı.
"EN İYİ OKUL, ÇOCUĞUN EVİNE YAKIN OLANDIR"
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, düzenlemenin çocukların barınma hakkını tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakacağını belirterek açıklamalarda bulundu. Acar, “Bu çağda hâlâ çocuk yaşta yatılı okul ve yatılı öğrenci kavramını konuşuyor olmamız, başlı başına bir yoksulluk göstergesidir. En iyi okul, çocuğun evine en yakın olandır” dedi. "GÜVENLİ KURUMLAR KAPAILDI, BOŞLUĞU TARİKATLAR DOLDURDU" Devletin yeterli derslik ve okul yatırımı yapmadığı için çocukların ya yatılı eğitime ya da vakıf–dernek yurtlarına mecbur bırakıldığını savunan Acar, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları (PİYO) örneğini hatırlattı. “YİBO ve PİYO’lar devlet güvencesiyle güvenli barınma ve beslenme sağlıyordu. Bu kurumlar kapatıldı, boşluğu tarikatlar doldurdu” diye konuştu. "ÇOCUKLAR İDEOLOJİK YAPILARA TESLİM EDİLEMEZ" Acar, yeni düzenlemenin kamu kaynaklarını ideolojik yapılara açtığını ifade ederek şu görüşleri paylaştı: • Çocuklar kamu kaynaklarıyla beslenen tarikat yurtlarına yönlendiriliyor. • Aileler “başka çaremiz yok” diyerek bu yapılara mecbur bırakılıyor. • Eğitim yalnızca ders değil; barınma, beslenme ve ulaşım da eğitimin ayrılmaz parçasıdır. • Çocuklarımızın laik, bilimsel ve güvenli eğitim hakkı ideolojik yapılara teslim edilemez. YARGI YOLUNA BAŞVURACAKLAR Eğitim-İş’in söz konusu düzenlemenin iptali için yargı yoluna başvuracağını duyuran Acar, “Devlet, asli görevini yerine getirmeli; her öğrencinin en yakınındaki okulda güvenli koşullarda eğitim görmesini sağlamalıdır. Çocuklarımızın geleceği tarikatların değil, Cumhuriyet’in güvencesi altında olmalıdır” ifadelerini kullandı.