Jeoloji Mühendislerinden Antalya için kritik uyarı: Bilim dışı imar kararları kenti risk altına sokuyor"

Kandilli Rasathanesi verilerine göre bugün 13.21’de Aksu–Topallı merkezli 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yaklaşık 95 km derinlikte gerçekleşen sarsıntı, bölgedeki derin odaklı deprem karakterini yeniden ortaya koydu. Uzmanlar, Afrika–Anadolu levha etkileşiminin bu tür depremlerin temel nedeni olduğunu belirtiyor. Kandilli’nin yayımladığı odak mekanizması da ters fay niteliğinde bir hareketi işaret ediyor. Depremin ardından ilk verilerdeki farklılıklar giderildi ve çözümlemeler netleşti.

BÖLGENİN TEKTONİK YAPISI
Antalya’nın güneyinde yer alan Kıbrıs–Helen Yayı, Doğu Akdeniz’in en güçlü tektonik sistemlerinden biri olarak biliniyor. Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası altına dalması, bölgede farklı derinliklerde sarsıntıların oluşmasına neden oluyor. Bugünkü deprem de bu derin dalma-batma sürecinin doğal bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Aksu çevresi, levha etkileşimlerinin yoğun olduğu bir kuşakta bulunuyor. Bu nedenle Antalya çevresinde benzer derin depremler zaman zaman hissediliyor.

ANTALYA’NIN ÇOK BİLEŞENLİ DEPREM TEHLİKESİ
Jeoloji mühendisleri, Antalya’nın yalnızca derin odaklı depremlerle sınırlı bir tehlike taşımadığını vurguluyor. Fethiye–Burdur Fay Zonu gibi aktif faylar, bölgenin batısında ciddi risk yaratıyor. “Antalya deprem bölgesi değil” algısının bilimsel temeli olmadığı ifade ediliyor. Kent çok yönlü bir deprem tehlikesi altında bulunuyor ve risk yönetimi buna göre yapılmalı. Uzmanlar, yapılaşmanın bu gerçekler ışığında yeniden ele alınması gerektiğini belirtiyor.

İMAR KARARLARINDA BİLİMSEL ZORUNLULUK
Jeofizik ve jeoloji uzmanları, rastgele imar kararlarının artık kabul edilemez olduğunu söylüyor. Bir alan yerleşime açılmadan önce jeolojik–jeoteknik analizlerin detaylı şekilde yapılması gerektiği hatırlatılıyor. Sıvılaşma, taşkın, heyelan ve depremsellik gibi kritik parametrelerin mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Her parselde yapılan zemin etütlerinin yalnızca formalite olmaktan çıkarılması gerektiği belirtiliyor. “Zemin doğru okunmadan güvenli yapı inşa edilemez” uyarısı bir kez daha yineleniyor.

KENTİN GELECEĞİNE DAİR UYARI
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, imar politikalarının önemine dikkat çekti. Karancı, “Depremsellik ve jeoloji kentin kader defteridir” diyerek bilim dışı kararların ağır bedelleri olacağını söyledi. Tarım alanlarının imara açılması ve falezlerin üzerine yüksek katlı yapı dikilmesi risk olarak değerlendiriliyor. Yeraltı suyu yüksek ve sıvılaşma tehlikesi bulunan bölgelerde yapılaşmanın büyük sorunlar yaratacağı ifade ediliyor. “Doğa yapılan her hatanın bedelini mutlaka tahsil eder” sözleri, açıklamanın en güçlü vurgusu oldu.