Muratpaşa’dan Emlak Vergisi Düzenlemesine sert tepki

Antalya’da emlak vergisi düzenlemesine yönelik tartışmalar büyürken, Muratpaşa Belediyesi konuya ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yayımladı. Belediyeden yapılan açıklamada, son düzenlemenin ilçe belediyeciliğini “fiilen olanaksız hale getirdiği” vurgulandı. Değişikliğin, vatandaş açısından kısa vadede memnuniyet verici görünse de kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler içerdiği belirtildi. Açıklamada, Türkiye’de vergi sisteminin temel sorununun adaletsizlik ve tutarsızlık olduğu ifade edildi.

VERGİ ARTIŞI İKİ KAT KALDI

Belediye, özellikle emlak vergisi matrahının yapay biçimde sınırlandırılmasına dikkat çekerek, taşınmaz değerleri 8–10 kat artarken vergi artışının yalnızca iki katla sınırlandırılmasının ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını belirtti. Bu uygulamanın vergi adaletini güçlendirmek yerine belediyelerin gelir kaynaklarını hedef aldığının altını çizdi. Vergi matrahının yapay olarak düşürülmesinin, şehirlerin altyapı ve sosyal hizmet ihtiyaçlarını karşılayacak kaynakları sistematik biçimde ortadan kaldırdığı ifade edildi. Bu durumun yerel yönetimlerin hizmet kapasitesini doğrudan etkilediği vurgulandı.

BELEDİYELER İÇİN ÖZEL BİR YERİ VAR

Açıklamada mali sonuçlara özel bir başlık açılarak, emlak vergisinin belediyelerin öz gelirleri içinde kritik önemde olduğuna dikkat çekildi. Düzenlemenin, enflasyon nedeniyle zaten eriyen bütçelerde ek bir reel gelir kaybı yaratacağı belirtildi. Yatırım programlarının zorunlu olarak daralacağı, mevcut projelerin tamamlanmasının riske gireceği ifade edildi. Belediyelerin finansal açıdan kırılganlaşarak görevlerini yerine getirmekte güçlük çekeceği uyarısı yapıldı.

TÜM KENT SAKİNLERİNİ İLGİLENDİYOR

Muratpaşa Belediyesi, düzenlemenin istihdam üzerindeki etkilerine de değinerek, belediyeler ile iştiraklerinin Türkiye’de kamu hizmeti üretiminde önemli bir rol üstlendiğini hatırlattı. Gelirlerdeki sert düşüşün zorunlu kadro daralmalarına neden olacağı ifade edildi. Belediye şirketlerinin iş hacminde küçülme yaşanabileceği, bunun da istihdam kayıplarını kaçınılmaz kılacağı belirtildi. Bu tabloyun yalnızca çalışanları değil tüm kent sakinlerini etkileyecek bir hizmet krizinin habercisi olduğu vurgulandı.

YÖNETİMSEL SONUÇLARI

Son olarak yönetimsel sonuçlara işaret edilen açıklamada, belediye gelirlerinin ekonomik gerekçeye dayanmadan daraltılmasının yerel yönetimleri merkezi yönetime bağımlı hale getirdiği ifade edildi. Bu durumun yalnızca muhalefet belediyelerini değil, iktidar partisine mensup belediyeleri de aynı ölçüde etkileyeceği belirtildi. Açıklamada, “Türkiye’nin hiçbir belediyesi bu mali baskı altında ayakta kalamaz” denilerek ortak akılla yeni bir mali çerçeve oluşturulması çağrısı yapıldı. Genel kamu yönetiminin kriz politikalarının bedelini ilçe belediyelerine yüklemeye çalıştığı savunuldu.