Vergide adalet istiyoruz

Yaşam 03.04.2024 - 14:38, Güncelleme: 03.04.2024 - 14:38
 

Vergide adalet istiyoruz

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası (ATO) öncülüğünde başlayan “ Vergide Adalet İstiyoruz” eylemi yedinci haftasında da devam etti
Okur Medya - Aile Sağlığı Merkezlerinde başlatılan eylemler diğer sağlık kuruluşlarını da kapsayacak şekilde genişletildi. Bu haftaki eylem Antalya Atatürk Devlet Hastanesi önünde yapıldı. Eylem öncesi dün İstanbul Gayrettepe’de iş cinayetinde hayatını kaybeden emekçiler anıldı. Yapılan anmada  “dün İstanbul Gayrettepe’de 16 katlı bir binanın eksi 1 ve eksi 2. katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapıldığı sırada, sahnenin yanında patlama sonucu çıkan yangında hayatını kaybeden 29 işçimizin kederli ailelerine baş sağlığı diliyor acılarını paylaşıyoruz. Artık yeter! Denetimsiz şekilde, hiç bir işçi sağlığı ve iş güvenliği önleminin alınmadığı koşullarda yaşanan bu facia bir cinayettir. Bu cinayetten, patronlar kadar patronların kar hırsının önüne geçemeyen, denetlemekle yükümlü idare de sorumludur. Tüm sorumluluk bir kaç çalışana yüklenemez, patronlar dahil, denetlemekle yükümlü kişi ve kurumlar ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır” denildi. Anmanın ardından kurumlar adına ortak basın açıklamasını SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yaptı.   HER GÜN YOKSULLAŞIYORUZ Biz işçiler, emekçiler, emekliler, hekimler, diş hekimleri, hemşireler... yani ücretli geçinenler olarak yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün yoksullaşıyoruz diyen Kaan Taşer; ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı bir düzende emek sömürüsü her gün biraz daha katmerleniyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor. Enflasyonun altında ezilen ücret artışları dahi cebimize yansımadan vergilerle geri alınıyor. Türkiye’de vergi yükü giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına yıkılmaktadır. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozulmaktadır. 2024 gelir vergisi tarife dilimleri 30 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de “Gelir Vergisi Genel Tebliği” başlığında yayımlandı. Yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi dilimi 110 bin TL olarak belirlendi. Vergi tarife dilimleri yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılmaktadır. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır. 2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi, yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te ilk vergi tarife dilimi 288 bin 571 TL olarak uygulanmalıydı. Oysa 2024 için ilk vergi dilimi 110.000 TL olarak saptandı. Yeniden değerleme oranına göre olması gereken ilk vergi tarife dilimi ile mevcut ilk vergi tarife dilimi arasında 178 bin 571 TL’lik bir fark oluştu” dedi. DOLAYLI VERGİLER DEVLETİN TÜM VERGİ GELİRLERİNİN DÖRTTE ÜÇÜNE ULAŞMIŞ DURUMDA En düşük vergi tarife dilimi artışının bilinçli biçimde düşük artırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladığını belirten Dr. Kaan Taşer konuşmasının devamında şunları ifade etti; Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkilidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir. Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır. Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor.   Oysa yüksek enflasyon dönemlerinde ülkeyi yönetenlerin görevi işçilerin, emekçilerin, emeklilerin alım gücünü korumaktır; gelirde ve vergide adaleti sağlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın VI. Vergi ödevi başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmü yer almaktadır. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için: Gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır. Asgari ücret vergi istisnası vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır. Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır. İşverenlere sağlanan 5 puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır. Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır. Her zaman her yerde söylediğimiz bir cümleyi yeniden burada etmek istiyoruz. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz... Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınan, az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni için, Gelirde, vergide ve memlekette adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir. ASM emekçilerinin kesintisiz bir şekilde vergide adalet için yaktığı çoban ateşlerini bugün biraz daha büyütüyoruz. Gelirde, vergide ve memlekette adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir.  Tüm emeği ile geçinenleri ve ücretlileri bu mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz. Vergide adaleti, gelirde adaleti, ülkede adaleti kazanacağız! Direne direne kazanacağız!"  
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası (ATO) öncülüğünde başlayan “ Vergide Adalet İstiyoruz” eylemi yedinci haftasında da devam etti

Okur Medya - Aile Sağlığı Merkezlerinde başlatılan eylemler diğer sağlık kuruluşlarını da kapsayacak şekilde genişletildi. Bu haftaki eylem Antalya Atatürk Devlet Hastanesi önünde yapıldı. Eylem öncesi dün İstanbul Gayrettepe’de iş cinayetinde hayatını kaybeden emekçiler anıldı. Yapılan anmada  “dün İstanbul Gayrettepe’de 16 katlı bir binanın eksi 1 ve eksi 2. katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapıldığı sırada, sahnenin yanında patlama sonucu çıkan yangında hayatını kaybeden 29 işçimizin kederli ailelerine baş sağlığı diliyor acılarını paylaşıyoruz. Artık yeter! Denetimsiz şekilde, hiç bir işçi sağlığı ve iş güvenliği önleminin alınmadığı koşullarda yaşanan bu facia bir cinayettir. Bu cinayetten, patronlar kadar patronların kar hırsının önüne geçemeyen, denetlemekle yükümlü idare de sorumludur. Tüm sorumluluk bir kaç çalışana yüklenemez, patronlar dahil, denetlemekle yükümlü kişi ve kurumlar ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır” denildi. Anmanın ardından kurumlar adına ortak basın açıklamasını SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yaptı.

 

HER GÜN YOKSULLAŞIYORUZ

Biz işçiler, emekçiler, emekliler, hekimler, diş hekimleri, hemşireler... yani ücretli geçinenler olarak yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün yoksullaşıyoruz diyen Kaan Taşer; ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı bir düzende emek sömürüsü her gün biraz daha katmerleniyor.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor.

Enflasyonun altında ezilen ücret artışları dahi cebimize yansımadan vergilerle geri alınıyor.

Türkiye’de vergi yükü giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına yıkılmaktadır. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozulmaktadır.

2024 gelir vergisi tarife dilimleri 30 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de “Gelir Vergisi Genel Tebliği” başlığında yayımlandı. Yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi dilimi 110 bin TL olarak belirlendi.

Vergi tarife dilimleri yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılmaktadır. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır.

2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi, yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te ilk vergi tarife dilimi 288 bin 571 TL olarak uygulanmalıydı. Oysa 2024 için ilk vergi dilimi 110.000 TL olarak saptandı. Yeniden değerleme oranına göre olması gereken ilk vergi tarife dilimi ile mevcut ilk vergi tarife dilimi arasında 178 bin 571 TL’lik bir fark oluştu” dedi.

DOLAYLI VERGİLER DEVLETİN TÜM VERGİ GELİRLERİNİN DÖRTTE ÜÇÜNE ULAŞMIŞ DURUMDA

En düşük vergi tarife dilimi artışının bilinçli biçimde düşük artırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladığını belirten Dr. Kaan Taşer konuşmasının devamında şunları ifade etti;

Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkilidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir.

Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.

Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor.

 

Oysa yüksek enflasyon dönemlerinde ülkeyi yönetenlerin görevi işçilerin, emekçilerin, emeklilerin alım gücünü korumaktır; gelirde ve vergide adaleti sağlamaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın VI. Vergi ödevi başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmü yer almaktadır.

Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için:

Gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir.

Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır.

Asgari ücret vergi istisnası vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır. Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır.

İşverenlere sağlanan 5 puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır.

Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.

Her zaman her yerde söylediğimiz bir cümleyi yeniden burada etmek istiyoruz. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz...

Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınan, az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni için,

Gelirde, vergide ve memlekette adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir.

ASM emekçilerinin kesintisiz bir şekilde vergide adalet için yaktığı çoban ateşlerini bugün biraz daha büyütüyoruz. Gelirde, vergide ve memlekette adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir.  Tüm emeği ile geçinenleri ve ücretlileri bu mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.

Vergide adaleti, gelirde adaleti, ülkede adaleti kazanacağız! Direne direne kazanacağız!"

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.