18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Antalya’da başladı

Gündem 17.12.2023 - 14:21
 

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Antalya’da başladı

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Antalya ayağı galayla başladı. Açılışta Altın Portakal’da “Kanun Hükmü” adlı filmi seçkiden çıkarılan Nejla Demirci, “Merhaba, Antalya’dayım. Buraya gelmek için çok uğraştım” sözleriyle seyirciyi selamladı.
  Okur Medya - DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği, KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya Tabip Odası (ATO) ve Antalya Halkevi tarafından düzenlenen 18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Antalya ayağının açılışı Konyaaltı Cemevi salonunda yapıldı.  Antalya festival komitesi adına konuşan Dr. Ulaş Yılmaz,  Antalya’da 16-26 Aralık tarihleri arasında izleyicisiyle buluşacak filmler, belgeseller ile 10 gün boyunca sanatın konuşulacağını söyledi. Ülkede uzun süredir tek adam anlayışının hayatın her alanında uyguladığı nefessizlik politikasının sanata da etki ettiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Antalya Altın Portakal Film Festivali, estirilen korku ikliminin somut bir örneği olarak programdaki ‘Kanun Hükmü’ filmi nedeniyle tarihinde ikinci kez iptal edilmiştir. Devlet-yerel yönetim ve büyük sermaye destekli bu tür etkinliklerin yaratılan korku ikliminde nasıl da kırılgan olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu durumda, sanatın özgürleştirici rolü yönünde bu tür bağımsız, belli bir kaygısı olan, sponsorsuz ve gönüllü festivalleri daha önemli hale geliyor” dedi. İşçi Filmleri Festivali’nin sadece gösterim yapılan bir etkinlik olmadığına işaret eden Dr. Ulaş Yılmaz, kentte bu dönem mücadeleye omuz veren ve itiraz dili oluşturan yapıların ve bireylerin varlığı gözetilerek; dayanışmayı desteklemek için kent yerelinden tüm duyarlı yapılara danışarak plaket verilmesinin kararlaştırıldığını açıkladı.Açılış konuşmasının ardından Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşılaşan ve evlerini koruma mücadelesi başlatan Kızılarık halkı, Altın Portakal’da yasaklanan “Kanun Hükmü” belgesel filminin yönetmeni Nejla Demirci ve Kumluca Belediyesi işçilerine plaketler verildi. KADINLAR SUSMAYACAK  Feminist gece yürüyüşünde geçen yıl Antalya’da 40 kadının gözaltına alınması sırasında öne çıkan, 6 Şubat depremi sonrası önemli dayanışma örneği gösteren, şiddete ve sömürüye karşı  mücadeleleri nedeniyle  Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na plaket verildi. Antalya Halkevi Başkanı Kadriye Tuğcu tarafından sunulan plaketi alan Avukat Aylin Onursev,  8 Mart’ta Antalya’da gözaltına alınan 40 kadının beraat ettiğini belirterek, “Ancak bu dava iktidarın kadınlardan ne kadar korktuğunu bir kere daha gösterdi. Korkmaya devam edin. Çünkü kadınlar susmayacak” dedi. Kadına yönelik şiddet örneklerini anlatarak mücadelenin süreceğini dile getiren Onursev, “Bize bu ödülü vererek feminist avukatların emeğini görünür kılan İşçi Filmleri Festivali’ne teşekkür ediyoruz. Kendi hayatlarımız hakkında karar verme yetkisine sahip olan özgür ve eşit bireyler olarak emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerinde konulmak istenen tüm girişimlere karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bu ödülü Antalya Barosu Kadın hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu nezdinde, her yeri direniş alanına çeviren tüm kadınlar adına alıyoruz” dedi. EVLERİNDEN ATILMAMA MÜCADELESİ Barınma hakları için mücadele eden Kızılarık halkına da mücadelelerine destek olmak üzere bir plaket verildi. Alkışlarla sahneye çıkan Kızılarıklılar adına konuşan Engin Akbaba, yaşadıkları süreci  “Evlerimiz, bahçelerimiz 60 yıl süren dava sonucunda Sadrazam Kuyucu Muratpaşa Abdüsselam Vakfı adına tescil edildi. 150 yıllık yaşam alanlarımız elimizden alınmak; kültürümüz, tarihimiz, geçmişimiz yok edilmek isteniyor” sözleriyle özetledi. Kızılarık halkına plaketi DİSK Genel İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük verdi. ANTALYA SANSÜRE KARŞI Altın Portakal’da yasaklanan “Kanun Hükmü” belgesel filminin yönetmeni Nejla Demirci’ye de sansüre karşı yürüttüğü mücadele ve dayanışma için bir plaket verildi. Kendisi de bir KHK’li olan Antalya Tabip Odası (ATO) yöneticisi Dr. Cumhur İzgi tarafından sunulan plaketi alan Demirci, “Merhaba, Antalya’dayım. Buraya gelmek için çok uğraştık” dedi. Nejla Demirci şöyle devam etti: “Tıpkı 7 yıl boyunca işleri elinden alınan, KHK ile işlerinden atılan insanlar gibi ben de ‘festivalimi isterim’ diye tutturdum. Çünkü aslında festivaller bizlerin, yani sinema emekçilerinin ve izleyicilerin kültür alanlarıdır. Oralar hiç kimsenin koltuğuna, hiçbir siyasi erkin iki dudağının arasına bırakılmayacak kadar emek harcanmış yerlerdir. İşçi Filmleri Festivali 18 yaşında. Bu alanı sinema emekçisi ve seyirci için 18 defa, 18 yıl boyunca özgür kıldı. Bu, bu toplumlarda gerçekten zor bir şey. Ama ulaşamayacağımız bir şey değil. Bunun için de ayrıca teşekkür ederim. Bana bu nezaketinizi de bir sorumluluk olarak kabul ediyorum. Buranın kıymetini bilen bir sinema emekçisiyim.” Nejla Demirci,  şimdilik Antalya’da galaya katıldığını ve sansürle ilgili sohbet edeceğini, filmi içinse Altın Portakal yönetimiyle yasal mücadeleye girdiğini anlattı. Demirci, “Bizim temel motivasyonumuz yüreğimizde hissettiğimiz acıyı seyircinin karşısına çıkarmaktır. Orada aslında biz iyileşiriz. Ben de bunu iple çekiyorum. Filmin yolculuğu için bir strateji yaptık” diye konuştu. “Kanun Hükmünde” filminin Türkiye başlangıcını tarihin denk gelmesiyle Antalya film festivaliyle yapmayı düşündüklerini belirten yönetmen Demirci, “Biliyorsunuz hikayeyi. Böyle sonuçlandıktan sonra dava açtım. Çünkü yaşadığımız şey tamamen hukuksuz” dedi.   Bunun Antalya halkına, sinema emekçilerine bir saygısızlık olduğunu dile getiren Nejla Demirci, “28 tane film geri çekildi. Sinema, ekonomisi olan bir iş. O genç arkadaşlarımızın bir sürü hayalleri vardı. Fimlerinin bir yolculuğu vardı; buradan başlayacak bir yolculuktu. Ve o yolculuk sekteye uğradı” dedi. KARANLIĞA HAYIR DEDİLER Filmi hakkında linç girişimi, yalan yanlış haberler, filmi göstermemek için seçkiden çıkarma işlemleri olmasına rağmen arkada aynı zamanda büyük bir sinema sektörü bulunduğuna işaret eden Demirci, “Onlar susmadılar. Tek kaynakları Kültür Bakanlığı. Ve o Kültür Bakanlığı’nın da sinemaya verdiği desteği, festivallerde açık gördük. Bir sopa gibi insanların başında sallarken; bizim sinemacımız, o genç arkadaşlarım; sinema için ve seyirci için, mesleğe olan, sanata olan saygısından tek yürek oldular; bölünmeden parçalanmadan her şeye rağmen karanlığa hayır dediler. Benim için Antalya artık farklı bir kent. Bunu da bugün, burada İşçi Filmleri Festivali’nde yaşıyor olmaktan çok mutluyum” dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in festivali yeniden yapacağını açıkladığına işaret eden Nejla Demirci “Mesele festivalde nasıl boyun eğmek ya da eğmemek meselesiydi. ‘Kanun Hükmü’nü göstermeyi çok istiyorum. 1 milyon kişiyi ilgilendiriyor çünkü. Ama orada bizim bir diğer mücadelemiz var. Filmin gösterimiyle ilgili biraz zamana ihtiyacımız var” dedi. KISA FİLM GÖSTERİMİ VE MÜZİK DİNLETİSİ Gecede plaketlerin sunulmasının ardından  “Navnişan”, “Don Don Kurşunu” adlı kısa filmler ile Rus yapım “Yaşam Ücreti” animasyonu gösterildi.  Açılış gecesi Eda Dere, Deniz Tanrıverdi ve Hekimhan Hekimoğlu müzik dinletisiyle sona erdi. 10 GÜN SÜRECEK 18. Uluslararası İşçi Filmleri Festival kapsamında, 10 gün boyunca Antalya’da ücretsiz  film gösterimleri ve paneller yapılacak. 26 Aralık’a kadar devam edecek festivalde dünyanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den ezilenlerin, sömürülenlerin, direnenlerin öykülerini anlatan 100’e yakın uzun metrajlı ve kısa filmler ile belgeseller seyircinin karşısına çıkacak. Filmler sendikalar, kitle örgütleri binaları ile bazı kuruluşlarda gösterilecek.  24 Aralık’ta ise festival kapsamında DISK Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ve DGD-Sen Genel Başkanı Neslihan Acar’ın katılımıyla ile önümüzdeki dönemin işçi hareketini ele alan bir panel yapılacak.      
18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Antalya ayağı galayla başladı. Açılışta Altın Portakal’da “Kanun Hükmü” adlı filmi seçkiden çıkarılan Nejla Demirci, “Merhaba, Antalya’dayım. Buraya gelmek için çok uğraştım” sözleriyle seyirciyi selamladı.

 

Okur Medya - DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği, KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya Tabip Odası (ATO) ve Antalya Halkevi tarafından düzenlenen 18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Antalya ayağının açılışı Konyaaltı Cemevi salonunda yapıldı.  Antalya festival komitesi adına konuşan Dr. Ulaş Yılmaz,  Antalya’da 16-26 Aralık tarihleri arasında izleyicisiyle buluşacak filmler, belgeseller ile 10 gün boyunca sanatın konuşulacağını söyledi. Ülkede uzun süredir tek adam anlayışının hayatın her alanında uyguladığı nefessizlik politikasının sanata da etki ettiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “ Antalya Altın Portakal Film Festivali, estirilen korku ikliminin somut bir örneği olarak programdaki ‘Kanun Hükmü’ filmi nedeniyle tarihinde ikinci kez iptal edilmiştir. Devlet-yerel yönetim ve büyük sermaye destekli bu tür etkinliklerin yaratılan korku ikliminde nasıl da kırılgan olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu durumda, sanatın özgürleştirici rolü yönünde bu tür bağımsız, belli bir kaygısı olan, sponsorsuz ve gönüllü festivalleri daha önemli hale geliyor” dedi.

İşçi Filmleri Festivali’nin sadece gösterim yapılan bir etkinlik olmadığına işaret eden Dr. Ulaş Yılmaz, kentte bu dönem mücadeleye omuz veren ve itiraz dili oluşturan yapıların ve bireylerin varlığı gözetilerek; dayanışmayı desteklemek için kent yerelinden tüm duyarlı yapılara danışarak plaket verilmesinin kararlaştırıldığını açıkladı.Açılış konuşmasının ardından Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşılaşan ve evlerini koruma mücadelesi başlatan Kızılarık halkı, Altın Portakal’da yasaklanan “Kanun Hükmü” belgesel filminin yönetmeni Nejla Demirci ve Kumluca Belediyesi işçilerine plaketler verildi.

KADINLAR SUSMAYACAK

 Feminist gece yürüyüşünde geçen yıl Antalya’da 40 kadının gözaltına alınması sırasında öne çıkan, 6 Şubat depremi sonrası önemli dayanışma örneği gösteren, şiddete ve sömürüye karşı  mücadeleleri nedeniyle  Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na plaket verildi.

Antalya Halkevi Başkanı Kadriye Tuğcu tarafından sunulan plaketi alan Avukat Aylin Onursev,  8 Mart’ta Antalya’da gözaltına alınan 40 kadının beraat ettiğini belirterek, “Ancak bu dava iktidarın kadınlardan ne kadar korktuğunu bir kere daha gösterdi. Korkmaya devam edin. Çünkü kadınlar susmayacak” dedi.

Kadına yönelik şiddet örneklerini anlatarak mücadelenin süreceğini dile getiren Onursev, “Bize bu ödülü vererek feminist avukatların emeğini görünür kılan İşçi Filmleri Festivali’ne teşekkür ediyoruz. Kendi hayatlarımız hakkında karar verme yetkisine sahip olan özgür ve eşit bireyler olarak emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerinde konulmak istenen tüm girişimlere karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bu ödülü Antalya Barosu Kadın hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu nezdinde, her yeri direniş alanına çeviren tüm kadınlar adına alıyoruz” dedi.

EVLERİNDEN ATILMAMA MÜCADELESİ

Barınma hakları için mücadele eden Kızılarık halkına da mücadelelerine destek olmak üzere bir plaket verildi. Alkışlarla sahneye çıkan Kızılarıklılar adına konuşan Engin Akbaba, yaşadıkları süreci  “Evlerimiz, bahçelerimiz 60 yıl süren dava sonucunda Sadrazam Kuyucu Muratpaşa Abdüsselam Vakfı adına tescil edildi. 150 yıllık yaşam alanlarımız elimizden alınmak; kültürümüz, tarihimiz, geçmişimiz yok edilmek isteniyor” sözleriyle özetledi. Kızılarık halkına plaketi DİSK Genel İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük verdi.

ANTALYA SANSÜRE KARŞI

Altın Portakal’da yasaklanan “Kanun Hükmü” belgesel filminin yönetmeni Nejla Demirci’ye de sansüre karşı yürüttüğü mücadele ve dayanışma için bir plaket verildi. Kendisi de bir KHK’li olan Antalya Tabip Odası (ATO) yöneticisi Dr. Cumhur İzgi tarafından sunulan plaketi alan Demirci, “Merhaba, Antalya’dayım. Buraya gelmek için çok uğraştık” dedi.

Nejla Demirci şöyle devam etti: “Tıpkı 7 yıl boyunca işleri elinden alınan, KHK ile işlerinden atılan insanlar gibi ben de ‘festivalimi isterim’ diye tutturdum. Çünkü aslında festivaller bizlerin, yani sinema emekçilerinin ve izleyicilerin kültür alanlarıdır. Oralar hiç kimsenin koltuğuna, hiçbir siyasi erkin iki dudağının arasına bırakılmayacak kadar emek harcanmış yerlerdir. İşçi Filmleri Festivali 18 yaşında. Bu alanı sinema emekçisi ve seyirci için 18 defa, 18 yıl boyunca özgür kıldı. Bu, bu toplumlarda gerçekten zor bir şey. Ama ulaşamayacağımız bir şey değil. Bunun için de ayrıca teşekkür ederim. Bana bu nezaketinizi de bir sorumluluk olarak kabul ediyorum. Buranın kıymetini bilen bir sinema emekçisiyim.”

Nejla Demirci,  şimdilik Antalya’da galaya katıldığını ve sansürle ilgili sohbet edeceğini, filmi içinse Altın Portakal yönetimiyle yasal mücadeleye girdiğini anlattı. Demirci, “Bizim temel motivasyonumuz yüreğimizde hissettiğimiz acıyı seyircinin karşısına çıkarmaktır. Orada aslında biz iyileşiriz. Ben de bunu iple çekiyorum. Filmin yolculuğu için bir strateji yaptık” diye konuştu.

“Kanun Hükmünde” filminin Türkiye başlangıcını tarihin denk gelmesiyle Antalya film festivaliyle yapmayı düşündüklerini belirten yönetmen Demirci, “Biliyorsunuz hikayeyi. Böyle sonuçlandıktan sonra dava açtım. Çünkü yaşadığımız şey tamamen hukuksuz” dedi.   Bunun Antalya halkına, sinema emekçilerine bir saygısızlık olduğunu dile getiren Nejla Demirci, “28 tane film geri çekildi. Sinema, ekonomisi olan bir iş. O genç arkadaşlarımızın bir sürü hayalleri vardı. Fimlerinin bir yolculuğu vardı; buradan başlayacak bir yolculuktu. Ve o yolculuk sekteye uğradı” dedi.

KARANLIĞA HAYIR DEDİLER

Filmi hakkında linç girişimi, yalan yanlış haberler, filmi göstermemek için seçkiden çıkarma işlemleri olmasına rağmen arkada aynı zamanda büyük bir sinema sektörü bulunduğuna işaret eden Demirci, “Onlar susmadılar. Tek kaynakları Kültür Bakanlığı. Ve o Kültür Bakanlığı’nın da sinemaya verdiği desteği, festivallerde açık gördük. Bir sopa gibi insanların başında sallarken; bizim sinemacımız, o genç arkadaşlarım; sinema için ve seyirci için, mesleğe olan, sanata olan saygısından tek yürek oldular; bölünmeden parçalanmadan her şeye rağmen karanlığa hayır dediler. Benim için Antalya artık farklı bir kent. Bunu da bugün, burada İşçi Filmleri Festivali’nde yaşıyor olmaktan çok mutluyum” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in festivali yeniden yapacağını açıkladığına işaret eden Nejla Demirci “Mesele festivalde nasıl boyun eğmek ya da eğmemek meselesiydi. ‘Kanun Hükmü’nü göstermeyi çok istiyorum. 1 milyon kişiyi ilgilendiriyor çünkü. Ama orada bizim bir diğer mücadelemiz var. Filmin gösterimiyle ilgili biraz zamana ihtiyacımız var” dedi.

KISA FİLM GÖSTERİMİ VE MÜZİK DİNLETİSİ

Gecede plaketlerin sunulmasının ardından  “Navnişan”, “Don Don Kurşunu” adlı kısa filmler ile Rus yapım “Yaşam Ücreti” animasyonu gösterildi.  Açılış gecesi Eda Dere, Deniz Tanrıverdi ve Hekimhan Hekimoğlu müzik dinletisiyle sona erdi.

10 GÜN SÜRECEK

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festival kapsamında, 10 gün boyunca Antalya’da ücretsiz  film gösterimleri ve paneller yapılacak. 26 Aralık’a kadar devam edecek festivalde dünyanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den ezilenlerin, sömürülenlerin, direnenlerin öykülerini anlatan 100’e yakın uzun metrajlı ve kısa filmler ile belgeseller seyircinin karşısına çıkacak. Filmler sendikalar, kitle örgütleri binaları ile bazı kuruluşlarda gösterilecek.  24 Aralık’ta ise festival kapsamında DISK Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ve DGD-Sen Genel Başkanı Neslihan Acar’ın katılımıyla ile önümüzdeki dönemin işçi hareketini ele alan bir panel yapılacak.

   

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.