BİTMEYEN ACI

Yaşam 20.11.2025 - 10:51, Güncelleme: 20.11.2025 - 10:53
 

BİTMEYEN ACI

Türkiye’de son bir yılda 394 kadın cinayet kurbanı olurken, 258 ölüm ise şüpheli olarak kayıtlara geçti. Yapılan araştırmalarda ilk fail, ölen kadınların birinci derece yakınlarıydı yani aile bildikleri kocaları… Bu kadınların büyük çoğunluğu da üstelik en güvenli hissettikleri yerde katledildi: Evlerinde! Kimisi sokak ortasında hayatını kaybetti, kimisi de bir can daha gitmesin derken kendi canını feda etti, tıpkı Doktor Aynur Dağdemir gibi.
Haber: Sena Gargılı / stajyer   Doktor Aynur Dağdemir, 19 Kasım 2015’te, Samsun’da çalıştığı özel hastanede, birlikte çalıştığı sekreterini eski eşi olan erkeğin şiddetine karşı korumaya çalışırken saldırıya uğradı ve yaşamını yitirdi.  Aradan on yıl geçmesine rağmen meslektaşları onu unutmadı. TABİPLER TEK SES OLDU Antalya Tabip Odası, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü çerçevesinde bir bildiri yayınladı. Bildiride, kadına yönelik şiddetin aslında tüm toplumu içine alan bir sorun olarak görülmesi gerektiği belirtilirken, görevleri insan hayatını korumak olan meslektaşlarının da bu şiddete en fazla maruz kalanlar olduğunu bir kez daha haykırdılar. Doktor Aynur Dağdemir, Doktor Feray Balkan, Hemşire Tuğba Koç, Hemşire Ayfer Kaya…  Tüm bu trajik örnekler kadınların hala güvende olmadıklarının kanıtı oldu. Kadına yönelik şiddet kanıksandıkça, katiller hak ettiği cezayı almadıkça her gün bir can daha kaybettik. Gün geçtikçe bu sorun sadece kadınlarla kalmadı ve toplumsal boyutlara ulaştı. Hekimler, hemşireler, ebeler, tüm sağlık emekçileri de can kurtarırken kendi canlarından olma tehlikesiyle devam ettiler görevlerine. Fiziksel saldırı, tehdit, baskı arttıkça hastaların da güvenliği tehlikeye girdi. CEZASIZLIK ALGISI SON BULSUN Antalya Tabip Odası Hekimleri, bildiride şiddetin önlenmesine yönelik çözüm önerilerini de gündeme getirdi. Şiddetin toplumsal güvenliği tehdit eden bir suç olduğu vurgulanırken, Devletin cezai süreçlerde etkin ve hızlı olması gerektiğini, caydırıcı yaptırımların öncelikle gündeme alınmasını istediler. Toplumda yükselmeye devam eden şiddet dalgasının, eğitimden hukuka kadar birçok alanda güvenlik tedbirlerinin arttırılarak önlenmesi gerektiği eğer cezasızlık algısı değişmezse daha çok can kaybı yaşanacağı da bildiride belirtilen noktalar arasında yer aldı. SUSMUYORUZ 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü çerçevesinde kadını, toplumu ve sağlık çalışanlarını değişmez hedef haline getiren bu şiddet sarmalı çözülene dek toplumun şiddeti yok saymaması amaçlanıyor. Şiddetin meşrulaştırılmaması için bireylerin bilinçlendirilmesi de yasaların kapsamlı hale getirilmesi kadar önemli konular arasında. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının yeni projeler başlatması bekleniyor. KADİR ŞEKER KÖTÜ ÖRNEK OLDU 5 Şubat 2020 tarihinde Konya'nın Selçuklu ilçesinde yaşanan olayda iki sevgili Özgür Duran ve Ayşe Dırlı tartışmaya başladı. Duran’ın sevgilisine şiddet uyguladığını gören Kadir Şeker, kadını kurtarmak için Duran’ı bıçakladı ve ölümüne neden oldu sonrasında ise 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezanın ardından toplumda birçok birey kavga eden çiftlere müdahale etmek istemezken aslında şiddeti meşrulaştırdı. Şiddet meşrulaştıkça kayıplar daha da arttı. Bu tür olayların önüne geçilmesi için de cezalarda hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi, vatandaşların bu korkuyla şiddet mağdurlarını görmezden gelmemesi hedefleniyor.  
Türkiye’de son bir yılda 394 kadın cinayet kurbanı olurken, 258 ölüm ise şüpheli olarak kayıtlara geçti. Yapılan araştırmalarda ilk fail, ölen kadınların birinci derece yakınlarıydı yani aile bildikleri kocaları… Bu kadınların büyük çoğunluğu da üstelik en güvenli hissettikleri yerde katledildi: Evlerinde! Kimisi sokak ortasında hayatını kaybetti, kimisi de bir can daha gitmesin derken kendi canını feda etti, tıpkı Doktor Aynur Dağdemir gibi.

Haber: Sena Gargılı / stajyer

 

Doktor Aynur Dağdemir, 19 Kasım 2015’te, Samsun’da çalıştığı özel hastanede, birlikte çalıştığı sekreterini eski eşi olan erkeğin şiddetine karşı korumaya çalışırken saldırıya uğradı ve yaşamını yitirdi.  Aradan on yıl geçmesine rağmen meslektaşları onu unutmadı.

TABİPLER TEK SES OLDU

Antalya Tabip Odası, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü çerçevesinde bir bildiri yayınladı. Bildiride, kadına yönelik şiddetin aslında tüm toplumu içine alan bir sorun olarak görülmesi gerektiği belirtilirken, görevleri insan hayatını korumak olan meslektaşlarının da bu şiddete en fazla maruz kalanlar olduğunu bir kez daha haykırdılar.

Doktor Aynur Dağdemir, Doktor Feray Balkan, Hemşire Tuğba Koç, Hemşire Ayfer Kaya…  Tüm bu trajik örnekler kadınların hala güvende olmadıklarının kanıtı oldu. Kadına yönelik şiddet kanıksandıkça, katiller hak ettiği cezayı almadıkça her gün bir can daha kaybettik.

Gün geçtikçe bu sorun sadece kadınlarla kalmadı ve toplumsal boyutlara ulaştı. Hekimler, hemşireler, ebeler, tüm sağlık emekçileri de can kurtarırken kendi canlarından olma tehlikesiyle devam ettiler görevlerine. Fiziksel saldırı, tehdit, baskı arttıkça hastaların da güvenliği tehlikeye girdi.

CEZASIZLIK ALGISI SON BULSUN

Antalya Tabip Odası Hekimleri, bildiride şiddetin önlenmesine yönelik çözüm önerilerini de gündeme getirdi. Şiddetin toplumsal güvenliği tehdit eden bir suç olduğu vurgulanırken, Devletin cezai süreçlerde etkin ve hızlı olması gerektiğini, caydırıcı yaptırımların öncelikle gündeme alınmasını istediler.

Toplumda yükselmeye devam eden şiddet dalgasının, eğitimden hukuka kadar birçok alanda güvenlik tedbirlerinin arttırılarak önlenmesi gerektiği eğer cezasızlık algısı değişmezse daha çok can kaybı yaşanacağı da bildiride belirtilen noktalar arasında yer aldı.

SUSMUYORUZ

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü çerçevesinde kadını, toplumu ve sağlık çalışanlarını değişmez hedef haline getiren bu şiddet sarmalı çözülene dek toplumun şiddeti yok saymaması amaçlanıyor. Şiddetin meşrulaştırılmaması için bireylerin bilinçlendirilmesi de yasaların kapsamlı hale getirilmesi kadar önemli konular arasında. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının yeni projeler başlatması bekleniyor.

KADİR ŞEKER KÖTÜ ÖRNEK OLDU

5 Şubat 2020 tarihinde Konya'nın Selçuklu ilçesinde yaşanan olayda iki sevgili Özgür Duran ve Ayşe Dırlı tartışmaya başladı. Duran’ın sevgilisine şiddet uyguladığını gören Kadir Şeker, kadını kurtarmak için Duran’ı bıçakladı ve ölümüne neden oldu sonrasında ise 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bu cezanın ardından toplumda birçok birey kavga eden çiftlere müdahale etmek istemezken aslında şiddeti meşrulaştırdı. Şiddet meşrulaştıkça kayıplar daha da arttı. Bu tür olayların önüne geçilmesi için de cezalarda hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi, vatandaşların bu korkuyla şiddet mağdurlarını görmezden gelmemesi hedefleniyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.