Eğitim-Sen'den 'Proje Okulları' tepkisi: "Eğitimi sermayeye teslim etmeyeceğiz"

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, Resmi Gazete yayımlanan "Proje Okulları Yönetmeliği'nin eğitimde eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve öğretmen haklarını tehdit ettiğini belirterek, "Eğitimi piyasaya ve cemaatlere teslim etmeyeceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Resmi Gazete'de yayımlanan "Proje Okulları Yönetmeliği", sendikaların ve eğitim camiasının sert tepkisiyle karşılaştı. Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, yeni düzenlemenin kamusal eğitim anlayışına aykırı olduğunu, öğretmen haklarını ve eğitimde fırsat eşitliğini tehdit ettiğini belirterek kapsamlı bir açıklama yaptı. Eğitim-Sen, yönetmeliğin sermaye odaklı bir eğitim sistemi oluşturduğuna dikkat çekerek, "Eğitimi ticarileştirmeye geçit vermeyeceğiz" mesajını verdi. “FIRSAT EŞİTLİĞİ ZEDELİYOR" Öztürk, yönetmeliğin eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen ve öğrenciler arasında başarı dilimi üzerinden ayrım yapan uygulamaları içerdiğini belirtti. Açıklamasında, “Yönetmelik, eğitim hakkının kullanımındaki eşitsizlikler, öğretmen ve öğrenciler arasında ayrımcılığı derinleştiren; vakıf, özel sektör ve sermaye odaklı kurumları eğitimin asli unsuru haline getiren bir anlayışı yansıtmaktadır. Eğitimin bir kamu hizmeti olduğu ilkesine aykırı, öğrencileri başarı dilimi, sınav, sertifika ve performansa göre sınıflandırarak “seçkin okul”, “vasat okul” ayrımı yaratmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı. "KAMUSAL DENETİM ORTADAN KALKIYOR" Yeni yönetmelikle birlikte şirketlerin, vakıfların ve sermaye gruplarının okullarda ‘hami’ sıfatıyla rol almasının önünün açıldığını vurgulayan Öztürk, “Bu durum eğitimde kamusal denetimi ortadan kaldırmakta, özel sektör eliyle yönlendirme ve müdahalenin kapısını aralamaktadır” dedi. "ÖĞRETMENLERİN MESLEK HAKLARI TEHDİT ALTINDA" Başkan Öztürk açıklamasında, öğretmenlerinin mesleki haklarının da tehlikeye atıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Proje okullarında görev yapan öğretmenlerin, örgütlenme özgürlüğü, sendikal güvence, eşit işe eşit ücret ilkesi ve iş güvencesi gibi temel haklardan yoksun biçimde çalıştırılma riski artmaktadır. Oysa öğretmenlerin görev tanımları ve çalışma biçimleri. Mevcut yasalarla açık biçimde belirlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Buna karşın söz konusu yönetmelik; öğretmen görevlendirmeleri ve görev tanımlarına ilişkin olarak yasal çerçevesinde açık, bağlayıcı ve denetlenebilir hükümlere yer vermemektedir." "EĞİTİMDE KAST SİSTEMİNE GEÇİŞ" Yönetmeliğe göre proje okulları “özel program” ve “ özel proje” uygulayan okullar olarak ikiye ayrılıyor. Yüzde 1’lik dilimden öğrenci alacak bu okullar, merkezi veya okul bazlı ek sınavlarla öğrenci seçecek. Yatılılık esas olacak ve her okulun bir “hamisi” bulunacak. Öztürk bu modeli, “Eğitimde kast sistemine geçiştir” sözleriyle eleştirdi. “ANTALYA'DAKİ OKULDA YATILILIK ŞARTI BULUNMAMAKTA" Antalya’daki bazı önemli okulların yatılılık şartını karşılamadığını ifade eden Öztürk, “Mevcut proje okullarının hangisinin özel program, hangisinin özel proje uygulayan okullar olacağı henüz belirlenmemekle birlikte; Türkiye’deki ortaöğretim okullarına bakıldığında fen ve sosyal bilimler liselerinde ve bir de İmam Hatip okullarında yatılı öğrenciler bulunmaktadır. Örneğin Antalya’nın en önemli ortaöğretim okullarından, Antalya Anadolu Lisesi, Adem Tolunay Anadolu Lisesi’nde yatılı öğrenci ya da yatılılık şartları bulunmamaktadır” şeklinde konuştu. “MÜCADELE EDECEĞİZ” Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Eğitim Sen olarak; eğitimin ticarileştirilmesine, proje adı altında özelleştirilmesine, öğrencilerin sınavlarla ayrıştırılarak eşitsizliğin derinleştirilmesine, öğretmenlerin liyakate dayalı olmayan biçimlerde görevlendirilmesine ve vakıflar ile özel sektörün eğitim politikalarında belirleyici konuma getirilmesine karşıyız. Öğretmenlerin mesleki haklarını ve iş güvencelerini tehdit eden bu anlayışa karşı; kamusal, demokratik ve güvenceli bir eğitim ortamı için kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz.”