Eski başkan Selahattin Tonguç: “Antalya Müzesi’ni yıkmak, belleğimizi yok saymaktır”

Antalya Müzesi’nin süresiz kapatılması ve akıbetinin belirsizliğine karşı ses yükselten eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, yayınladığı açık mektupla iktidarı muhalefeti ve tüm kamuoyunu uyardı.

Antalya’nın en öneli kültürel yapılarından biri olan Antalya Arkeoloji Müzesi, sessizce kapatıldı. Müzenin geleceğine dair resmi bir açıklama yapılmazken, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları günlerdir alanda nöbet tutuyor. Tepkilerin merkezindeyse Antalya’nın eski büyükşehir belediye başkanlarından Selahattin Tonguç’un yayımladığı çarpıcı açık mektup var. Tonçguç, “Antalya Müzesi sadece bir bina değil, bu ülkenin tarihsel vicdanıdır” diyerek yönetenleri ve suskun kalanları hedef aldı.   103 YILLIK MÜZENİN YIKILMASINA KARŞI ÇIKTI Tonguç’un ifadeleri sadece bir yapının değil, kolektif toplumsal hafızanın tehdit altında olduğunu vurguluyor. 103 yıllık müzenin yıkılması planlarına karşı çıkan eski başkan, projeye dair şeffaflık eksikliğine dikkat çekerek, şu soruyu yöneltti: “Binlerce yıllık mirasın, hangi projeye göre, hangi komisyon tarafından, hangi güvenlik önlemleriyle taşınacağı belli mi? Kamuoyuna neden tek kelime açıklama yapılmıyor?” “BÜYÜK DEPREMLER BİLE ESERLERİ BELİRSİZLİĞE SÜRÜKLEMEDİ”   Mektubunda çok sert ifadelere yer veren Tonguç, Antalya’nın kültürel ve doğal mirasının bir bütün olarak rant tehdidi altında olduğunu ifade etti. Yalıyarların (falezler), Lara kumul alanlarının, Keliçi’nin, Phaselis’in, Masadığı’nın ve son olarak Antalya Müzesi’nin sırayla hedef alındığını vurguladı. Tonguç konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “Antik çağdaki büyük depremler bile eserleri böylesine belirsizliğe sürüklemedi. Çünkü toprak korurdu. Bugünse bizatihi yöneticiler tehdit ediyor. Korsanlar bile bu denli yağmacı olmamıştı.” “BİLİM DÜNYASININ DAHİL EDİLMESİ BİR ZORUNLULUK” Demokratik hukuk devletinde sivil toplumun ve bilim dünyasının sürece dahil edilmesinin bir seçenek değil zorunluluk olduğunu hatırlatan Tonguç, projenin tüm detaylarıyla kamuoyuna genişletilmesi ve bağımsız denetim mekenizmalarının devreye alınması gerektiğini söyledi. Tonguç, “23 yıldır bir halkın hiçbir kesimine dayanışmayan bir yönetici profili oluştu. Oysa seçilmiş ya da atanmış her kamu görevlisinin görevi halka hizmettir” dedi. “SÜLEYMAN FİKRİ ERTEN’İN KEMİKLERİNİ SIZLATTINIZ” Tonguç, mektubunda Mustafa Kemal Atatürk’ün telgrafla danışılarak görevlendirdiği ve müzenin ilk kurucusu olan Süleyman Fikri Erten’in mirasına da vurgu yapan Tonguç, “O müze sadece bir bina değildir. O müze, bu toprakların kültürel kalbidir. Tüm bu plansızlıkla, iletişimsizlikle Süleyman Fikri Erten’in kemiklerini sızlattınız” ifadelerini kullandı. “BU ZORBALIĞA KARŞI DURUN” Muhalefete çağrı yönelten Tonguç, suskun kalan siyasi aktörleri sorumluluk almaya çağırarak şöyle konuştu: “Tüm yerel ve ulusal muhalefete sesleniyorum! Bu zorbalığın karşısında durun! Dilinizi mi yuttunuz? Bu yurdu size böyle bırakmadık.” “YÜZLERCE ANTİK KENTİN ESERLERİ BURADA” Selahattin Tonguç, müzenin koleksiyonunun yalnızca Antalya’nın değil, dünyanın kültürel belleği için paha biçilmez olduğuna dikkat çekerek; Karain Mağarası, Perge, Termessos, Xanthos, Patara gibi yüzlerce antik yerleşimden gelen eserlerin burada korunduğunu belirtti. NE OLMUŞTU? Antalya’daki Antalya Arkeoloji Müzesi, 103 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en önemli müzeleri arasında yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müzenin yıkılarak “yeniden inşa edilmesi” yönündeki projesi, başta akademisyenler, arkeologlar ve sivil toplum örgütleri olmak üzere geniş bir çevrede tepkiyle karşılandı. Müzenin kapatılması sonrası sürecin detaylarına dair kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmaması, eleştirilerin odağı oldu. Müzenin önünde Antalya Müzesi Çalışma Grubu’nun günlerdir süren nöbeti ise kamuoyunda yankı uyandırmaya devam ediyor.