Hayvanseverler Antalya'dan seslendi: "Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor"

Hayvan Hakları Birlik Hareketi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın belediyelere ve valiliklere gönderdiği, 'sokak hayvanlarının toplatılmasına yönelik genelgeye' tepki gösterdi.

Hayvan Hakları Birlik Hareketi üyeleri, hafta sonu Antalya'da Attalos Heykeli önünde bir araya geldi. Buluşmada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yerel yönetimlere gönderdiği sokak hayvanlarını toplatılmasını içeren genelgeyi sert dille eleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Hayvan Hakları Birlik Hareketi Eda Zorluoğulları, "Kanun tanımaz belediye ve özel idareler, hayvanları ölüm, zulüm, vahşet alanlarına kapatıp, kışın kar altında donarak, yazın güneş altında yanarak ölüme mahkum etti" dedi.  “YENİ KANUN ZULÜM VE VAHŞET GETİRİYOR” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya çağrıda bulunan Zorluoğulları, “Katliam ve üreme döngüsü getiren bir kanun çıkarıldı. Yetmedi! Bakanlığınız, bu kanunun vahşet ölüm getiren maddelerinin daha da ötesinde genelgeler yayınladı, sonuç hayvanların idam fermanı oldu. Kanun açıkça diyor ki: Belediyeler ve özel idareler bakımevi kuracak. Bakımevlerinde kısırlaştırılan hayvanlar doğal yaşam alanlarında bakılacak. Ama bakanlığınız Genelgeleri talimatlarında: “Yer çevirin, hayvanları doldurun” dendi. Yasada olmayan “Ara toplama istasyonu” uyduruldu. Böylece kanun tanımaz belediye ve özel idarelerin, hayvanları ölüm, zulüm, vahşet alanlarına kapatıp, kışın kar altında donarak, yazın güneş altında yanarak ölüme mahkum edip, canlı canlı gömmelerine açıkça fırsat verildi” ifadelerini kullandı. “ZAVALLI HAYVANLAR AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR” Zorluoğlu, Ali Yerlikaya’nın bakanlık yetkililerine ve belediyelere gönderdiği genelgelerin, çıkarılan kanunun ruhuyla çeliştiğini vurgulayarak, “İçişleri Müfettişleri belediyelere "Kulübe korunak koymanıza gerek yok, yer çevirip köpekleri doldurun" diye talimatlar verdiler. Yetmedi, genelde talimatlarını, parti farkı olmaksızın yasal koşullara uygun bakımevi kurmayan belediyeler ve özel idareler, iştahla, hırsla uyguluyor. Ama yine yetmiyor, yine yetmiyor ve çözüm değil zulüm talimatlandırılıyor! Valiler de bunu bir “başarı” olarak size sunuyor. Sayın Bakan, ‘'Kanun, kanundur'’ dediniz. Ama kanunun sadece zulüm ve vahşet getiren maddelerini uygulatma peşindesiniz... Bu kanunda hayvanlar lehine olan bir kaç maddeyi bile uygulatmamak için genelgelerle kelime oyunları yapılarak tuzaklar kuruldu. Bakanlığınız hala bakımevi kurdurmayı beceremediği bine yakın belediye varken bu zavallı hayvanları bir yanda toplama alanlarında açlığa mahkûm ederken, öte yanda da merhametli insanların onlara uzattığı bir lokma ekmeği bile çok gördünüz! Bu mudur kanun! Bu mudur kanunu uygulatmak” serzenişlerinde bulundu. "ZULÜM DEĞİL, ÇÖZÜM İSTİYORUZ” Zorluoğulları, İçişleri Bakanlığı’nın ve yerel yönetimlerin hayvanları, kötü koşullarda toplayıp ölümle yüzleştirdiğini ve buna “güvenlik” bahanesiyle çözüm dediğini vurguladı. Zorluoğulları hayvanlar, "güvenlik sorunu" olarak etiketlenirken, sokaklarda gerçek güvenlik tehditlerini oluşturan silahlı şiddet, uyuşturucu cinayetleri ve çete şiddetlerinin göz ardı edildiğine dikkat çekti. Zorluoğulları, “Bugün sokaklarda gördüğünüz her köpek, her kedi, onların üremesinin ve çoğalmasının tek sorumlusu, görevini yapmayan belediyelerdir. Eğer bu belediyeler zamanında bakımevi kurmuş olsalardı, bu hayvanlar öldürülmez, sokaklarda aç kalmazlardı” dedi. “HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU KURULMALI” Zorluoğulları, tüm milletvekillerine ve bakanlık bürokratlarına çağrıda bulundu: "Siyasi parti ayrımı olmaksızın tüm milletvekillerine, bakanlık bürokratlarına sesleniyoruz. Bugün sokaklarda gördüğünüz her kedi köpek, siz görev yapmadığınız için üreyip, çoğaldı. AK Parti ve MHP milletvekilleri! Sizlere soruyoruz: Çıkardığınız bu kanunla binlerce hayvan zulüm altında diri diri gömülüyor, işkenceyle öldürülüyor! Vicdanlarınız hiç mi sızlamıyor? “Bu mu sizin çıkardığınız kanun! Tüm partilere, tüm milletvekillerine, tüm bakanlık bürokratlarına sesleniyoruz. TBMM’de Hayvan Hakları Komisyonu kurun, üremeyi kontrol altına alacak, üretimi durduracak gerçek çözümler için derhal harekete geçin. Bilin ki bir gün tarih bu zulümleri yazacak.”