Saadet Partisi: "Açlık sınırı Antalya’da 32 bin TL’yi aştı, yoksulluk derinleşiyor"

Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, AK Parti iktidarının 23. yıl dönümünde yaptığı açıklamada hükümeti ekonomi, yolsuzluk ve yasaklar üzerinden sert bir dille eleştirdi. Kayabaş, “Acı reçete artık bünyeyi zehirliyor” ifadelerini kullanarak, vatandaşları yaklaşan ekonomik zorluklara karşı uyardı.

Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, AK Parti iktidarının 23. yıl dönümünde açıklama yaptı. Kayabaş, hükümeti ekonomi, yolsuzluk ve yasaklar üzerinden sert bir dille eleştirdi. Kayabaş, 2002’de iktidara gelen AK Parti’nin “yoksulluk, yasaklar ve yolsuzlukla mücadele” vaadiyle yola çıktığını ancak 23 yılın sonunda bu üç sorunun derinleştiğini dikkat çekti. "YOKSULLUK, YASAKLAR VE YOLSUZLUK" Halkın büyük bir kesiminin yoksulluk sınırının altında olduğunu söyleyen Kayabaşı, “Bugün itibariyle 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP tamı tamına 23 yılı doldurmuş oluyor. O zamanlarda; yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluk yani 3Y ile mücadele için yola çıktığını iddia eden bir siyasî partinin şimdiki durumu ibret vesikası olarak karşımızda durmaktadır. Çeyrek asra yakın bu zaman diliminde; “seçkin” bir azınlık müthiş bir zenginliğe eriştirilirken, orta direk yok edildi. Halkımızın yaklaşık 4/5’ine karşılık gelen büyük bir kısmı da yoksulluk sınırının altına itildi. Yasaklar olağan hâle geldi. Milletimiz; yasak ve sansürün en acı derecesi olan otosansür aşamasına geldi. Artık aklından geçeni ifade edemeyen, düşündüklerini söylemekten korkan ve kendi kendisine sansür uygulayan bir hâldeyiz. Yolsuzluk ise vaka-i adiye’den sayılır oldu. İstisnalar kaideyi bozmaz lâkin genel olarak herkes etki alanı/ gücü nispetinde yolsuzluk yapar durumda. Bu ifadelerimiz; enseyi karartmak, kaybolma derecesine gelen umutları yok etmek için değil bilakis umutlanmak içindir. Zirâ aydınlığa en yakın olunan an karanlığın en koyu olduğu zamandadır. Tam da o zamandayız artık. Saadet iktidarının ayak sesleri duyulmaya başladı. Şimdilerde; daha önce sizlere defalarca izâh ettiğimiz acı reçete, artık bünyeyi zehirlemeye başladı. Bahsettiğimiz 3Y ülkemizde o kadar yaygın hâle geldi ki kasa boşaldı, hesaplar tutmaz oldu, cari açığın büyüklüğünü ifade edebilmek için yeni terimlere ihtiyaç var artık ve tüm bu durumlarla mücadele adı altında eller milletin cebinde daha da derinlere inmeye devam ediyor.” “ELEKTRİKTE YENİ KARAR FELAKET GETİRECEK"  EPDK’nın 31 Ekim tarihli kararıyla 2025 yılı elektrik tüketimi 4000 kilovatsaat’i aşan hanelerin 2026’da ödeyecekleri faturaların yüzde 87 ile 97 arasında zamlanacağını hatırlatan Kayabaş, Antalya gibi elektriğe bağımlı şehirlerde bu durumun ciddi mağduriyet yaratacağını vurgulayarak açıklamasını şu şekilde devam ettirdi: “Havaların soğumaya başlaması ile yaz mevsiminde doğalgaza yapılan zamların etkileri acı bir şekilde hissedilmeye başlandı. Oysa ısınma, serinleme gibi ihtiyaçlar en temel insanî ihtiyaçların başında gelmektedir. Ancak AKP’nin bize revâ gördüğü düzende yazın serinleyemiyor kışın ise ısınamıyoruz. 31 Ekim tarihli Resmî Gazete’de yayımladıkları bir EPDK kararı var ki bizim gibi hem ısınmada hem serinlemede elektriğe bağımlı olan şehirler için felaket derecesinde. Yeni karara göre 2025 yılı elektrik tüketimi 4000 kilowattsaat’i aşan hanelerin 2026’da ödeyecekleri elektrik faturaları kademeli olarak %87, %90 ve %97 oranında zamlı olacak. Aynı şekilde site, apartman, kooperatif, iş merkezi gibi yerlerde ortak kullanıma dönük aboneliklerde 4000 kilowatsaat’in aşılması durumunda ise 2026 yılında karşılaşılacak elektrik faturalarının zam oranı %124’ü bulabilecek. Aziz Hemşehrilerimizi uyarıyoruz! Evinize basılı hâlde ulaşan elektrik faturalarınızda yıllık kaç kilowattsaat elektrik kullandığınız yazmakta. Bu bağlamda kasım ve aralık ayları dâhil olmak üzere 2025 yılı toplam elektrik kullanımınızı 4000 kilowatsaat’in altında, yani toplamda yıllık 11.800 TL’nin altında tutmaya bakın. Yoksa 2025’e göre 2026 yılında iki kat elektrik faturası ödemeniz işten bile değil. Şimdilik size bu uyarıyı yapabilmekteyiz…”  “AÇLIK SINIRI 32 BİN TL'Yİ AŞTI"  Kayabaş, Ekim ayı için Antalya’mızın enflasyon rakamlarını kamuoyuna açıkladı. Yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Antalya’mızda okula giden öğrencilerimizin bedensel ve zihinsel gelişimlerinin desteklenebilmesi için tüketmesi gereken gıdalar göz önüne alındığında; ilkokul düzeyindeki bir öğrencinin 1 öğün maliyeti asgarî 124,07 TL, haftalık maliyeti ise asgarî 620,37 TL nispetinde iken ortaokul düzeyindeki bir öğrencinin 1 öğün maliyeti asgarî 148,89 TL, haftalık maliyeti ise asgarî 744,44 TL olarak gerçekleşmiştir. Liseye devam eden bir kardeşimizin 1 öğün maliyeti ise asgarî 248,15 TL iken haftalık masraf ise en az 1.240,73 TL düzeyindedir. 4 kişiden oluşan bir ailenin Ekim 2025 Açlık Sınırı; 32.606,41 TL olarak gerçekleşmiştir. Antalya’mızda; açlık sınırı önceki aya göre 878,12 TL, geçen yılın aynı ayına göre ise 11.193,61 TL artmıştır. Hâl böyle iken aylık gıda enflasyonunda % 2,69, yıllık gıda enflasyonunda % 52,28 artış ölçümlenmiştir. Aynı dönemde 4 kişilik ailenin insanca yaşam şartlarını sağlayabilmesi adına ödemesi gereken miktar olan Ekim 2025 Yoksulluk Sınırı; geçen aya göre 3.143,59 TL, geçen yılın aynı ayına göre ise tam 40.072,10 TL artışla 116.727,97 TL olarak gerçekleşmiştir. Araştırmalarımıza göre gıda ve gıda dışı giderler baz alındığı zaman; şehrimize çalışmak amacıyla gelen ve/ veya yalnız yaşayan bir Vatandaşımızın maliyetlerini ifade eden Ekim    2025 döneminde bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise önceki aya göre 1.147,41 TL, geçen yılın aynı ayına göre de tam 14.626,32 TL artışla 42.605,71 TL olarak hesap edilmiştir.” Saadet Partisi olarak halkı uyardıklarını belirten Kayabaş, çözümün demokratik yollarla mümkün olabileceğini ifade etti: “Bu uyarılar umutsuzluk için değil, umut için. Aydınlığa en yakın an karanlığın en koyu olduğu andır. Milletimiz sandıkta Saadet Partisi’ni tercih ederse, bu toprakların zenginlikleriyle gerçek bir refah düzeni kurulabilir.