Tekin’den eğitim yılına sert eleştiri: “Evlatlarımız sistemin kurbanı ediliyor”

2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte Türkiye ve Antalya genelinde milyonlarca öğrenci ders başı yaptı. Ancak Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin, yeni eğitim yılına umutla değil, ciddi kaygılarla girildiğini ifade ederek, mevcut eğitim sistemini ve Milli Eğitim politikalarını sert bir dille eleştirdi.

Açıklamasında, Türkiye'de eğitim sisteminin yapboz tahtasına döndüğünü ifade eden Tekin, "Her yıl değişen müfredatlar, bilimden uzak yaklaşımlar ve siyasi kaygılarla şekillendirilen politikalar; evlatlarımızı sadece akademik olarak değil, manevi ve ahlaki açıdan da boşlukta bırakmaktadır" dedi. "EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ KÂĞIT ÜZERİNDE KALMIŞTIR" Tekin, özel okullar ile devlet okulları arasındaki uçurumun derinleştiğini, dar gelirli ailelerin çocuklarının eğitimde geri plana itildiğini vurgulayarak, "Bugün bir öğrenci iyi bir eğitim alabilmek için ailesinin ekonomik durumuna mahkûm edilmiştir. Bu kabul edilemez! Devletin asli görevi, her çocuğa eşit ve nitelikli eğitim imkânı sunmaktır" ifadelerini kullandı. "ÖĞRETMENLER YOK SAYILIYOR, OKULLAR FİZİKSEL OLARAK YETERSİZ" Açıklamasında öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmemesini ve eğitim kadrolarının siyasal sadakate göre şekillendirilmesini de eleştiren Tekin, "Öğretmeni itibarsızlaştıran bir devlet, kendi geleceğini itibarsızlaştırır. Okullarda hâlâ kalabalık sınıflar, eksik altyapılar, ısınma ve temizlik sorunları var. 2025 Türkiye’sine bu tablo yakışmıyor!" dedi. "MİLLİ EĞİTİM, MİLLİ OLMALIDIR" Tekin açıklamasının devamında, “Adı ‘Milli Eğitim’ olan bir sistemin bu milletin değerlerinden, kültüründen, tarihinden bu kadar uzak olması kabul edilemez. Gençliğimizin milli ve manevi değerlerle yoğrulmadığı bir eğitim sistemi, geleceğimizi ipotek altına almak demektir” diyerek uyarıda bulundu. “TEK TİPLEŞTİRİLMİŞ NESİL DEĞİL, FİKİR ÜRETEN, SORGULAYAN NESİL İSTİYORUZ” Saadet Partisi olarak eğitimi bir memleket meselesi olarak gördüklerini belirten Tekin, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Biz, çocuklarımızın sınav makinesi gibi değil; düşünen, hisseden, üreten bireyler olarak yetişmesini istiyoruz. Bunun yolu, bilimsel, adil, özgürlükçü ve milli bir eğitim sisteminden geçer. Mevcut sistem bu hedefin çok uzağındadır. Yetkilileri acilen aklıselime ve sorumluluğa davet ediyoruz. Bu milletin çocukları daha iyisini hak ediyor.”