Fenerbahçe öncelikle taraftara çok büyük haksızlık etti. Maç öncesinde çalan Şampiyonlar Ligi müziğinin Kadıköy’de duyulmasının bile hasretle beklendiği bir geceden bahsediyorum. Öyle bir hasret ki bu, taraftar maçın her anında bu özlemini gösterdi bizlere.
Fakat sahaya baktığımız zaman, bir o kadar bu geceye hazır olmayan oyuncu kadrosu vardı. Kornerleri ön direkten öteye kullanamayan, birinci ve ikinci bölgede pas yapan, üçüncü bölgeden bi haber, kanada inmekten başka çaresi olmayan, üretkenlikten uzak bir Fenerbahçe gördük ne yazık ki. Maçın son 20-25 dakikası rakibin bir kişi eksik oynaması da bir şeyi değiştirmedi ve skoru bulamayan Fenerbahçe, tur şansını Lizbon’a bıraktı.
Benfica haklı olarak rövanş öncesinde oyunu istediği gibi durağan oynadı, Fenerbahçe ise buna bir karşılık veremedi. Mourinho ve Lage maçı beğendiklerini söylediler ama izleyenler açısından pek hoş bir gece olmadı…
Her zaman tek bir gerçek var; hücumda üretemezseniz, skor tabelasında 0’dan ötesini göremezsiniz…
Kerem Aktürkoğlu meselesi…
“Kerem ile görüşmeler olumlu ilerliyor”, “Kerem Fenerbahçe’de”, “Transfer tamamlandı” haberlerinin gölgesinde Kerem Aktürkoğlu, Benfica formasıyla maça ilk 11’de başladı. Bruno Lage, haberleri bir kenara bırakıp oyuncusunu sahaya ilk 11’de sürse de büyük pişmanlık yaşadı diyebiliriz çünkü sahada sadece ismi olan ve maça sıfır konsantre bir Kerem gördük. Gerek maç önü taraftarla samimiyeti gerek oyundan alınırken Mourinho ile verdiği görüntü aklının Fenerbahçe’de olduğunu apaçık gösterdi. Bakalım bu transfer hikayesi nasıl sonuçlanacak, ilerleyen günlerde göreceğiz…