Burcu Çalışkan
Köşe Yazarı
Burcu Çalışkan
 

Ne olacak bu memleketin hali

Her bir sorunu tek tek ele alarak yazmayı,bunlara çözüm üretmeyi ,çok isterim ama değerli okurlar hepiniz hakimsinizdir, bildiğimiz şeyleri tekrar tekrar konuşmak, halimize ahlayıp vahlamak çokta bir şey değiştirmiyor. Toplum olarak, ne yapıp ne yapmayacağımızı bilir birde birlik olmayı becerirsek sanırım umutlar tekrar yeşerecek. Ülke olarak öyle büyük bir ekonomik krizden geçiyoruz ki fakirlik, deyiminin de ortadan kalktığı hiçliğe doğru gittiğimiz bir sürece dönüştü.İflas veren işletmeler, kazancın olmadığı ama maliyetin arttığı bir dönemde kepenk kapatan esnaflar, asgari ücretle hayatta kalmaya çalışan insanlar, birde artık yüzü hiç gülmeyen gençler… Bununla kalmıyor siyasetin kirli işleri,şaibeli sınav sonuçları,şehit haberleri,şaşırtıcı koalisyonlar, cinayetler,çözülemeyen onlarca davalar,suçsuz yere cezaevinde  yatan insanlar… Oteller yanıyor, ormanlar yanıyor,suçlusu yok ders aldığımız da yok.Daha kötü ne olabilir derken arttırıyoruz ve devam ediyoruz daha da kötüsü ile karşılaşıyor ama çözüm üretemiyoruz.Ya da var herşeyin bir sorumlusu, çözümü, muhatabı, bilir kişisi var… Biz bilmiyoruz ya da  onlar yapmıyor. Toplumsal çöküşün tam ortasındayız. Karamsarlık, ruhumuza işledi yolun sonunda ki ışığı göremez olduk.Siyasetten anlayan, anlamayan yaşı Türkiye gündemini takip etmeye yetmeyen çocuklar bile geleceği için endişeli…Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkanı VERMİYOR..Yaşama isteksizliği başladı.Umudunu kesen toplum sanki havlu attı… Bunca sorunun derdin, içinde milleti rahat uyuyamayan bir devletin ne yaptığını nasıl uyuduğunu nasıl yemek yediğini merak ediyorsunuz değil mi ? Bununla ilgili Kurtuluş Savaşındaki yaşanmış bir anıdan bahsetmek isterim size… İzmir kurtuldu.Mustafa Kemal Ankara’ya hareket etmek için trene bindi.Ertesi gün kompartımanın kapısı çaldı gelen yaveriydi.Mustafa Kemal, bitkin şekilde kapıyı açtı o sırada kravatını yıkamakla meşguldü Atatürk. Yaveri ‘’Ya paşam bu ne hal hiç uyumadınız herhalde niye böylesiniz’’ der ‘’Ya çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz.Kolumu yastık yaptım ağrıdı,setremi yastık yaptım üşüdüm ben de uyuyamadım kalktım’’ der. Yaveri; Aman paşam ! Birimize haber verseydiniz hemen size yastıkla battaniye getirirdik der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan söylüyor bunları tarihi bir cevap derki ‘’Geç fark ettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.Hiç birinize kıyamadım önemli olan benim uyumam değil milletimin rahat uyuması ‘’. Şartların o günlerde ki kadar kötü olmadığı aşikar.Lakin milletin uykusuz geceleri aynı sebebi vatan…sebebi yorgunluk… Ülke olarak uykusuz geçirdiğimiz geceler, kaygılı bakışlar, endişeli düşünceler hakim hepimizde.Umuda ihtiyacımızın olduğu şu günlerde, bizleri kurtaracak bir kahraman bekliyoruz belkide.Refah içinde yaşamayı,gülmeyi,mutlu olmayı en çok biz hak ediyoruz.Çünkü biz vatanı uğruna canını hiçe sayan bir milletin torunlarıyız. UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU; Memleket isterim; ne zengin fakir,ne sen ben farkı olsun.Kış günü herkesin evi barkı olsun.Memleket isterim;yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.Olursa bir şikayet ölümden olsun.C.S.T
Ekleme Tarihi: 25 Temmuz 2025 -Cuma
Burcu Çalışkan

Ne olacak bu memleketin hali

Her bir sorunu tek tek ele alarak yazmayı,bunlara çözüm üretmeyi ,çok isterim ama değerli okurlar hepiniz hakimsinizdir, bildiğimiz şeyleri tekrar tekrar konuşmak, halimize ahlayıp vahlamak çokta bir şey değiştirmiyor.

Toplum olarak, ne yapıp ne yapmayacağımızı bilir birde birlik olmayı becerirsek sanırım umutlar tekrar yeşerecek.
Ülke olarak öyle büyük bir ekonomik krizden geçiyoruz ki fakirlik, deyiminin de ortadan kalktığı hiçliğe doğru gittiğimiz bir sürece dönüştü.İflas veren işletmeler, kazancın olmadığı ama maliyetin arttığı bir dönemde kepenk kapatan esnaflar, asgari ücretle hayatta kalmaya çalışan insanlar, birde artık yüzü hiç gülmeyen gençler…
Bununla kalmıyor siyasetin kirli işleri,şaibeli sınav sonuçları,şehit haberleri,şaşırtıcı koalisyonlar, cinayetler,çözülemeyen onlarca davalar,suçsuz yere cezaevinde  yatan insanlar…
Oteller yanıyor, ormanlar yanıyor,suçlusu yok ders aldığımız da yok.Daha kötü ne olabilir derken arttırıyoruz ve devam ediyoruz daha da kötüsü ile karşılaşıyor ama çözüm üretemiyoruz.Ya da var herşeyin bir sorumlusu, çözümü, muhatabı, bilir kişisi var… Biz bilmiyoruz ya da  onlar yapmıyor.
Toplumsal çöküşün tam ortasındayız. Karamsarlık, ruhumuza işledi yolun sonunda ki ışığı göremez olduk.Siyasetten anlayan, anlamayan yaşı Türkiye gündemini takip etmeye yetmeyen çocuklar bile geleceği için endişeli…Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkanı VERMİYOR..Yaşama isteksizliği başladı.Umudunu kesen toplum sanki havlu attı…
Bunca sorunun derdin, içinde milleti rahat uyuyamayan bir devletin ne yaptığını nasıl uyuduğunu nasıl yemek yediğini merak ediyorsunuz değil mi ?
Bununla ilgili Kurtuluş Savaşındaki yaşanmış bir anıdan bahsetmek isterim size…
İzmir kurtuldu.Mustafa Kemal Ankara’ya hareket etmek için trene bindi.Ertesi gün kompartımanın kapısı çaldı gelen yaveriydi.Mustafa Kemal, bitkin şekilde kapıyı açtı o sırada kravatını yıkamakla meşguldü Atatürk.
Yaveri ‘’Ya paşam bu ne hal hiç uyumadınız herhalde niye böylesiniz’’ der
‘’Ya çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz.Kolumu yastık yaptım ağrıdı,setremi yastık yaptım üşüdüm ben de uyuyamadım kalktım’’ der.
Yaveri; Aman paşam ! Birimize haber verseydiniz hemen size yastıkla battaniye getirirdik der.
Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan söylüyor bunları tarihi bir cevap derki ‘’Geç fark ettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.Hiç birinize kıyamadım önemli olan benim uyumam değil milletimin rahat uyuması ‘’.
Şartların o günlerde ki kadar kötü olmadığı aşikar.Lakin milletin uykusuz geceleri aynı sebebi vatan…sebebi yorgunluk…
Ülke olarak uykusuz geçirdiğimiz geceler, kaygılı bakışlar, endişeli düşünceler hakim hepimizde.Umuda ihtiyacımızın olduğu şu günlerde, bizleri kurtaracak bir kahraman bekliyoruz belkide.Refah içinde yaşamayı,gülmeyi,mutlu olmayı en çok biz hak ediyoruz.Çünkü biz vatanı uğruna canını hiçe sayan bir milletin torunlarıyız.

UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU;

Memleket isterim; ne zengin fakir,ne sen ben farkı olsun.Kış günü herkesin evi barkı olsun.Memleket isterim;yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.Olursa bir şikayet ölümden olsun.C.S.T

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.