Uzun süredir yazılarımdan siz değerli okurlarımı mahrum bırakmıştım ama artık ben ve yazılarımla aranızdayım.
Öyle güzel bir günde yazıyorum ki size içinizde ki sesleri biraz dışarıya vuracak ve gibi hissediyorum. Bildiğiniz üzere bugün 1 Mayıs işçi emekçi Bayramı peki bu bayramda işçiler gerçekten alın teriyle dışarda çalışanlar her türlü güvenlik sorununu göze alıp inşaat tepesinde olanlar, fabrikalarda çalışanlar tarlada, serada çalışanlar bu işçiler nerede? Onlarda bayramlarını kutluyorlar mi?
Tabi ki de hayır asıl işçiler ekmek derdinde olanlar bir lokma ekmek parası için ne yapacağını bilmeyen işçiler her zaman ki gibi meydanlarda bayram kutlamıyor evlerine ekmek götürmek için çabalıyor. İşçinin kıymetinin bilinmediği hakkın hukukun yok sayıldığı yeri geldiği zaman tazminat ödememek için suçsuz yere kovulan işçi maalesef ki ev kirasını denkleştirmek evine ekmek götürmek çocuğunu okutabilmek için bir işten başka bir işe koşuyor. Hiç durmuyor o işçi sürekli çalışıyor, bir gün çocuğunu alıp dışarı çıkamıyor bir gün aldığı paradan kenara ayırıp kendi keyfine bir küçük kahveyi bile içemiyor.
İşçi hakkını istediği zaman işten kovuluyor, evine ekmek götüremiyor çocuklarının yüzüne bakamıyor. Peki, bu sözde işçi bayramını kimler kutluyor.
Günler geçtikçe bu bayram tam anlamıyla değerini yitirecek hatta bu bayramı takvimden silecekler. İşveren alın terinin kar siliğini verdiği işçiden minnet bekler tabiri caiz ise övülmeyi biraz fazla para verdi diye işçinin karşısında ezilmesini görmek ister çünkü bu işverenin yüceliğini gösterdiğini düşünürler. Fakat bilmezler ki o aslında o işçinin emeğinin karşılığıdır. Ben o işçi sayesinde rahat yaşıyorum onun alın teri sayesinde refahtayım diye düşünenlerin sayısı oldukça azdır. İşveren bunu bilmiş olsa işçinin alın terini daha teri soğumadan hak ettiği ölçüde verse kendi kazancıda kat be kat katlanacak tır. Ama maalesef ki bizim ülkemizde işçinin değeri hiç bir zaman bilinmiyor bilenlerin sayısı ise beş parmağı geçmiyor. Bu bayramların dayanışma içerisinde geçmesini işçinin gerçekten hak ettiğini almasını ve hakkın hukukun adaletin sağlandığı bir ülkede yaşamayı hepimiz temenni ediyoruz.
Ve son olarak diyoruz ki
İnsanca bir yaşam alın terinin hakkını vermekle başlar...