Eşber Oktay
Köşe Yazarı
Eşber Oktay
 

Aslan’ı Kafese Koymak

Sabır, sükûnetle bekleyebilmektir. Bu, öğrenilebilen bir yetidir; eğer fiziksel bir engeliniz yoksa, sabır kazanılabilir. Sabrı öğrenmek kolay değildir. Aslan’ı kafese koymak gerekir. Aslan, bilerek asla kafese girmez; kükreyerek karşı koyar, saldırır, güçlüdür. Doğası gereği özgür olmak ister. Onu zorla sıkıştırmaya çalışırsanız en iyi ihtimalle ölürsünüz. En kötü ihtimalle kalan ömrünüz boyunca sakat kalmanıza sebep olacak büyük ve derin yaralarınız olabilir. Peki, sabrı öğrenmek için bu riskleri almaya değer mi? Diyelim ki bir şekilde aslanı kafese koymayı başardınız. Üstelik kafes de sağlam. Aslan, istemediği bir yerde olduğu için fırsatını bulduğu anda sizi parçalamak ve oradan çıkmak isteyecektir. Şimdi işin en zor kısmı başlıyor… Aslan’ı şiddetle eğitemezsiniz. Kafese girdiği için onuru kırılan Aslan, şiddete maruz kalırsa depresyona girer, yemez, içmez ve sonunda ölür. Halbuki amacınız onu öldürmek değil, ona sabrı öğretmektir. Aslan’ın buraya gelmesinin bir sebebi olduğunu, onun iyiliği için olduğunu anlamasını sağlamalısınız. Bu süreçte büyük tepkiler gösterebilir, size saldırabilir, "Ben zaten özgürdüm, iyiliğimi istiyorsan neden buradayım? Seni parçalayıp tekrar özgürlüğüme kavuşacağım" şeklinde tepkiler verebilir. Bu durumda ne yapacaksınız? Onu kafese koymayı başardınız, ama şimdi de onunla yeterince yakınlık kuramazsanız ölecek. Artık geri dönüşte yok, “Keşke Aslan yerine daha evcil, daha uysal bir hayvan alsaydım, onu eğitmek daha kolay olurdu” diyebileceğiniz bir durumda yok. Kafeste kendi haline bırakamazsınız. "Ölürse ölsün" deme lüksünüz yok; çünkü onu eğitmek için çok uğraştınız ve çabanızın bir anlamı olsun istiyorsunuz. Bu durumda Aslan’a şöyle diyebilirsiniz: “Ben de bir kafesteyim. Çıkmazdayım ve sana ihtiyacım var. Kendim sabrı öğrenirken sana da öğretmek istiyorum. Hayat çok büyük ve nelerle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Seni kafese ben koydum; sen ise bu hayatta böyle bir durumla karşılaşacağını tahmin bile edemezdin. Şimdi buradasın ve buradan çıkmanın tek yolu sabırlı olmak ve beklentiyi karşılamaktır. Eğer sabırlı olmazsan öleceksin, yani pes etmiş olacaksın. Ancak dediğim gibi sabırlı olup beklentiyi karşılarsan, buradan çıkmak için her zaman bir şansın olacak. Seçim senin. Ben de benzer bir kafeste olduğumu ifade ederken bunu kastetmiştim. Eğer seni eğitebilirsem, belki ileride aslan terbiyeciliği yapmama gerek kalmayacak. Bu iş, hayallerimin mesleği değil; hayat böyle denk geldi ve şu an buradayım.” Bunları söyledikten sonra artık karar Aslan’a kalmıştır. Aslan ya sizi dinlemeyip ölmeyi seçecek ya da sabır göstermeye başlayacaktır. Doğuştan hepimizin hem aslan hem de aslan terbiyecisi olduğunu umarım anlatabilmişimdir. Aslan’ı kafese koymazsak, özgürlük kılığı altında cahil ve tehlikeli biri oluruz. Bazen aslanı kafese koymak gerekir ve nasıl yapacağımızı bilmiyorsak bile onu kafese koymamız gerektiğini ve sabırlı olmamız gerektiğini biliriz. Verimli ve kolay bir hafta dilerim. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.      
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2024 - Pazartesi
Eşber Oktay

Aslan’ı Kafese Koymak

Sabır, sükûnetle bekleyebilmektir. Bu, öğrenilebilen bir yetidir; eğer fiziksel bir engeliniz yoksa, sabır kazanılabilir.

Sabrı öğrenmek kolay değildir.

Aslan’ı kafese koymak gerekir. Aslan, bilerek asla kafese girmez; kükreyerek karşı koyar, saldırır, güçlüdür. Doğası gereği özgür olmak ister.

Onu zorla sıkıştırmaya çalışırsanız en iyi ihtimalle ölürsünüz. En kötü ihtimalle kalan ömrünüz boyunca sakat kalmanıza sebep olacak büyük ve derin yaralarınız olabilir.

Peki, sabrı öğrenmek için bu riskleri almaya değer mi?

Diyelim ki bir şekilde aslanı kafese koymayı başardınız. Üstelik kafes de sağlam. Aslan, istemediği bir yerde olduğu için fırsatını bulduğu anda sizi parçalamak ve oradan çıkmak isteyecektir.

Şimdi işin en zor kısmı başlıyor…

Aslan’ı şiddetle eğitemezsiniz.

Kafese girdiği için onuru kırılan Aslan, şiddete maruz kalırsa depresyona girer, yemez, içmez ve sonunda ölür. Halbuki amacınız onu öldürmek değil, ona sabrı öğretmektir.

Aslan’ın buraya gelmesinin bir sebebi olduğunu, onun iyiliği için olduğunu anlamasını sağlamalısınız. Bu süreçte büyük tepkiler gösterebilir, size saldırabilir, "Ben zaten özgürdüm, iyiliğimi istiyorsan neden buradayım? Seni parçalayıp tekrar özgürlüğüme kavuşacağım" şeklinde tepkiler verebilir.

Bu durumda ne yapacaksınız? Onu kafese koymayı başardınız, ama şimdi de onunla yeterince yakınlık kuramazsanız ölecek.

Artık geri dönüşte yok, “Keşke Aslan yerine daha evcil, daha uysal bir hayvan alsaydım, onu eğitmek daha kolay olurdu” diyebileceğiniz bir durumda yok.

Kafeste kendi haline bırakamazsınız. "Ölürse ölsün" deme lüksünüz yok; çünkü onu eğitmek için çok uğraştınız ve çabanızın bir anlamı olsun istiyorsunuz.

Bu durumda Aslan’a şöyle diyebilirsiniz: “Ben de bir kafesteyim. Çıkmazdayım ve sana ihtiyacım var. Kendim sabrı öğrenirken sana da öğretmek istiyorum. Hayat çok büyük ve nelerle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Seni kafese ben koydum; sen ise bu hayatta böyle bir durumla karşılaşacağını tahmin bile edemezdin. Şimdi buradasın ve buradan çıkmanın tek yolu sabırlı olmak ve beklentiyi karşılamaktır. Eğer sabırlı olmazsan öleceksin, yani pes etmiş olacaksın. Ancak dediğim gibi sabırlı olup beklentiyi karşılarsan, buradan çıkmak için her zaman bir şansın olacak.

Seçim senin.

Ben de benzer bir kafeste olduğumu ifade ederken bunu kastetmiştim. Eğer seni eğitebilirsem, belki ileride aslan terbiyeciliği yapmama gerek kalmayacak. Bu iş, hayallerimin mesleği değil; hayat böyle denk geldi ve şu an buradayım.”

Bunları söyledikten sonra artık karar Aslan’a kalmıştır. Aslan ya sizi dinlemeyip ölmeyi seçecek ya da sabır göstermeye başlayacaktır.

Doğuştan hepimizin hem aslan hem de aslan terbiyecisi olduğunu umarım anlatabilmişimdir.

Aslan’ı kafese koymazsak, özgürlük kılığı altında cahil ve tehlikeli biri oluruz.

Bazen aslanı kafese koymak gerekir ve nasıl yapacağımızı bilmiyorsak bile onu kafese koymamız gerektiğini ve sabırlı olmamız gerektiğini biliriz.

Verimli ve kolay bir hafta dilerim.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ayşenur
(11.11.2024 20:32 - #361)
Hem aslanız, Hem de aslan terbiyecisi ...
Esber Oktay Aynen öyle...
Esber Oktay Aynen öyle...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.