Sibel Çetin Çavdar
Köşe Yazarı
Sibel Çetin Çavdar
 

Kurum Sadakati ve Bilgi Ahlakı Üzerine

İş hayatında yollar ayrılabilir. Bu doğal bir süreçtir. İnsan, yeni fırsatlar peşine düşer, başka bir rotada yürümek ister ya da zaman, şartlar değişir. Ancak değişmeyen tek şey, giderken ardında bıraktığın izdir. Bir kurumda çalışmak, sadece maaş almak ya da görev tanımına uymak değildir. Aynı zamanda o kurumun havasını solumak, kahvesini içmek, ekmeğini paylaşmak, bilgisini, planını, geleceğe dair hayallerini duymaktır. Kurumlar da insanlar gibidir; sırları vardır, kırılganlıkları vardır, büyüme hedefleri vardır. Bu yüzden, kurumdan ayrıldıktan sonra hâlâ kurumun içinde gibi konuşmak, içeriden bilgi taşımak, hele hele o bilgileri dışarıda dedikodu malzemesi haline getirmek yalnızca etik dışı değil, düpedüz ahlak dışıdır. İş dünyasında “bilgi koruma taahhütnamesi” sadece bir kağıt parçası değildir. O imza, kişinin kuruma duyduğu saygının, profesyonelliğinin ve karakterinin göstergesidir. Kurumun içindeki stratejiler, mali yapılar, müşteri bilgileri, insan kaynakları süreçleri ya da iç iletişim detayları; hepsi o çatı altında kalmalıdır. “Oradan ayrıldım, artık beni ilgilendirmez” demek, hem emeğe hem de birlikte geçirilen zamana ihanettir. Unutulmamalıdır ki, bir yerden nasıl ayrıldığınız, bir yere nasıl başladığınızdan çok daha kalıcı bir iz bırakır. Çalıştığın kurumun ardından güzel sözlerle anılmak, “oradan biriyle tanışmıştım, çok etik ve düzgün biriydi” denilmek, kariyer hanene altın harflerle yazılır. Ama “orada çalışıyordu, sonra oranın her şeyini anlattı” dediklerinde, sadece o kurumu değil, seni de değersizleştirir. Bilgi paylaşıldıkça çoğalır ama yerinde ve zamanında olan bilgi. Kuruma ait özel bilgilerse, paylaşıldıkça değil, korundukça kıymetlidir. Eğer bir gün bir kurumdan ayrılırsan, giderken arkandan “Ne güzel bir iz bıraktı” denilsin. Konuşmaların, kalbinde kalsın. Çünkü bazı bilgiler cebine değil, vicdanına emanettir.
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2025 -Pazartesi
Sibel Çetin Çavdar

Kurum Sadakati ve Bilgi Ahlakı Üzerine

İş hayatında yollar ayrılabilir. Bu doğal bir süreçtir. İnsan, yeni fırsatlar peşine düşer, başka bir rotada yürümek ister ya da zaman, şartlar değişir. Ancak değişmeyen tek şey, giderken ardında bıraktığın izdir.

Bir kurumda çalışmak, sadece maaş almak ya da görev tanımına uymak değildir. Aynı zamanda o kurumun havasını solumak, kahvesini içmek, ekmeğini paylaşmak, bilgisini, planını, geleceğe dair hayallerini duymaktır. Kurumlar da insanlar gibidir; sırları vardır, kırılganlıkları vardır, büyüme hedefleri vardır.

Bu yüzden, kurumdan ayrıldıktan sonra hâlâ kurumun içinde gibi konuşmak, içeriden bilgi taşımak, hele hele o bilgileri dışarıda dedikodu malzemesi haline getirmek yalnızca etik dışı değil, düpedüz ahlak dışıdır.

İş dünyasında “bilgi koruma taahhütnamesi” sadece bir kağıt parçası değildir. O imza, kişinin kuruma duyduğu saygının, profesyonelliğinin ve karakterinin göstergesidir. Kurumun içindeki stratejiler, mali yapılar, müşteri bilgileri, insan kaynakları süreçleri ya da iç iletişim detayları; hepsi o çatı altında kalmalıdır. “Oradan ayrıldım, artık beni ilgilendirmez” demek, hem emeğe hem de birlikte geçirilen zamana ihanettir.

Unutulmamalıdır ki, bir yerden nasıl ayrıldığınız, bir yere nasıl başladığınızdan çok daha kalıcı bir iz bırakır.

Çalıştığın kurumun ardından güzel sözlerle anılmak, “oradan biriyle tanışmıştım, çok etik ve düzgün biriydi” denilmek, kariyer hanene altın harflerle yazılır. Ama “orada çalışıyordu, sonra oranın her şeyini anlattı” dediklerinde, sadece o kurumu değil, seni de değersizleştirir.

Bilgi paylaşıldıkça çoğalır ama yerinde ve zamanında olan bilgi. Kuruma ait özel bilgilerse, paylaşıldıkça değil, korundukça kıymetlidir.

Eğer bir gün bir kurumdan ayrılırsan, giderken arkandan “Ne güzel bir iz bıraktı” denilsin. Konuşmaların, kalbinde kalsın. Çünkü bazı bilgiler cebine değil, vicdanına emanettir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.